11 Aralık 2008 Perşembe

Bayramın 4. günü ve ben dükkanı açtım bugün. Yarın ödeme var ve bakalım halledebilecek miyiz. Neyse ben son birkaç günden bahsedeyim öncelikle. Cumartesi dükkanı kapatınca babamla birlikte Urla'ya gittik. Annem zaten Cumartesileri gelmiyor dükkana. Pazar günü tüm gün miskinlik yaptım. Pazartesi bayramın ilk günü sabah biraz geç de olsa kalkıp hazırlanıp anneanneme gittik. Orda yengem, dayım, Hayal ve Eda'yla da bayramlaşıp Urla'ya geri döndük. Tabii önce dükkandan bisikletimi aldık. Hem bi bakım yapmam gerekiyordu ki bu bakımı sadece Urla'da yapabiliyorum hem de Ceremcem ile sözleşmiştik ve belki Urla'dan İzmir'e birlikte bisikletlerle dönecektik. Yalnız Ceremcem planlarını bir türlü uygulayamadığı için birlikte dönemedik. :) Salı günü halam geldi Urla'ya ve 2 gün kaldı bizde. Çok özlemişim halacığımı. Salı günü aynı zamanda Ceremcem geldi bisikletle. Çeşmeye giderken uzun bir mola vermiş oldu bizde. Gerçi sabah 10 gibi bizde olacak ve beraber kahvaltı yapacaktık ama 1 de olsa da geldi:) tabii ben çoktaan kahvaltımı yapmıştım. Saatlerce süren sohbetten sonra 16:30 gibi yolun bir kısmında eşlik ederek uğurladım Ceremi. Yalnız ben de planlarıma pek uyamamıştım. Çünkü Çarşamba günü dükkanı açmayı planlamıştım ama bisikletime hala bakım yapamamıştım. Ben de 1 gün daha geçiktirdim dükkan açma işini. Dün sabahtan bisikletimin bakımını yaptım. Zaten halam da 1 gün daha kalma kararı alınca dükkan açmak fikri hiç cazip gelmedi. Dün akşam da İlker, Murat, Süheda teyze, Dilek ve minik Beril geldi bayramlaşmaya. Beril'i bi ilk doğduğunda görmüştüm bi de dün 9 aylık olmuşken. Çok şeker bir bebek olmuş. Geldik bugüne:) Sabah 10 gibi kalktıktan sonra güzel bir kahvaltı yapıp 11:25 de çıktım yola. Toplam 1 saat 26 dakika 13 saniyede, 30.83 km yolu ortalama 21.46 km/sa hızla ve maksimum 35.2 km/sa hıza çıkarak geldim. Yolda 4 tane bisikletli gördüm. Biri bir pazar turunda çarpıştığımız abiydi. Adını unuttum. Bir müddet onlarla birlikte gitmeye çalıştıysam da ortalama 28 km hızla gidiyorlardı ve çok dayanamadım. Yavaş yavaş ilerlemeye, ufalmaya başladılar ve en sonunda kayboldular:) Sonlara doğru hızımı epey düşürdüm. Özellikle Narlıdere civarında yaklaşık 1 saattir pedal çeviriyor olmanın verdiği yorgunlukla ve rüzgara karşı ayrıca yokuş yukarı giderken canım çıktı diyebilirim. Ama şu an kendimi iyi hissediyorum. Çok güzel ter atmış oldum. Bu arada atladığım birkaç şey var. Öncelikle 4,5 hafta önce perşembe turunda düşmem sonucu telleri kopan km saatimi tamir ettim. Hem de çok değişik bir yöntemle:) Normalde kaynak yapılması gerekiyordu ve benim kaynak makinem yoktu. Sadece babamın koltuklar ile alakalı olarak kullandığı mum eritme makinası vardı. Ben de bir kaç deneme sonucunda tellerin temasını sağladıktan sonra gazete parçasıyla üzerine bastırıp(direkt mum sıkınca teller mumların arasında kaldığı için temesı engelliyor) üzerine mum sıkıp sabitleştirdim. Çok da güzel çalışıyor. Bir de bir kaç yıl önce teyzemin hediye ettiği ama henüz hiç kullanmadığım polar atkı bere takımını çok hayırlı bir için revize ettim:) Berenin şeklinde biraz oynama yaparak kask altından takabileceğim hale getirdim. Atkıyı da ikiye bölüp iki ucunu birleştirip bir de bir tarafından kıvırıp içine lastik takarak boynumu korur hale getirdim. Gelirken de onları takarak geldim ve hiç üşümedim.

Hiç yorum yok: