15 Aralık 2008 Pazartesi

14 Aralık Pazar, Gaziemir-Sarnıç-Buca Gölet Turu

Öncelikle derneğin sayfasında tur ile ilgili yazılan yorumu koymak istedim. Tur ile ilgili bilgiy çok güzel vermişler. " İzmir’in en güzel mesire yerlerinden biri olan gölete bu hafta farklı bir yoldan gittik. Gölete her zaman yaptığımız gibi Buca üzerinden değil, bu sefer Sarnıç yolundan ulaştık. Pazar sabah sporunu yapmak isteyenler bu sabah Konak İskelesindeydi. Konakta buluştuktan sonra ilk zorlu etap varyant yokuşu çıkıldı. Varyantı çıktıktan sonra Üçyol sapağından Karabağlar istikametine, oradan da Gaziemir’e ulaştık. Gaziemir Migros'da verdiğimiz kısa kahvaltı ve çay molasından sonra Sarnıç-Belenbaşı üzerinden Buca Gölet’e ulaştık. Yörükoğlu Tesislerinde verdiğimiz öğle yemeği molası gerçekten çok güzeldi. Mangalda köfte, tavuk ve salatadan oluşan menümüzü nefis yayık ayranlarımızı yudumlayarak mideye indirdik. Daha sonra Buca-Şirinyer-Yeşildere üzerinde yine Konak'a dönüş yapıldı. Katılan tüm üyelerimize bu güzel günü bizimle paylaştıkları için teşekkür ederiz. " Şimdi de resimlerle tur:)
Konak İskelede buluştuk. Fotoğraf çeken arkadaş dahil 10 kişi. Son saniyede Ceremcem geldi ve yola çıktık.
Kabusum varyant:)
Elbette en arkadayım:) Gaziemir'de benzin isasyonunda su takviyesi ve lastik şişirme operasyonu:)
Gaziemir migrosa doğru yollardayız.
Gaziemir migrosta foto çekilmemişiz. Orda 2 arkadaş daha aramıza katıldı ve 13 kişi olduk. Ondan sonra çok keyifli bir yol ve yolculuk başlamış oldu.
Yokuş yukarı hep en sonda kalıyorum:) bu sorunu derhal çözmem lazım. Arkamdaki İsmail Bey artçı olduğu için mecburen benim arkamda:)
Buca Gölet. Önce Gölet içerisindeki bir yere oturalım dedik ama ordaki ilgisizlik ve özellikle de bisikletlerimize yapılan hakaret orda oturmamamız için yeterliydi. Bisikletleri kenara alabilir miymişiz görüntüyü bozuyormuş. plastik masa sandalyeler görüntüyü bozmuyo bizim caanım bisikletlerimiz bozuyo:) bir bisikletçiye söylenebilecek en son söz bence:)
İşte piknik yerimiz.
Mangal hazırlanıyor
İsmail Bey tavuklarımızla ilgileniyor:)
Biz o arada köfteleri götürüyoruz.
Ve dönüş.
Bu arada Cerem'in trombolindeki muhteşem gösterisine ait foto yok maalesef:)
Tur sonrası Cerem ile gruptan ayrılıp Güzelyalı'ya çay içmeye gittik. Göksu ve Görkem de Radardan dönmüşler. Hep beraber çay içip sohbet ettikten sonra eve gittim. Çok acı bir haberle karşılaştım ama:) Sular akmıyordu. Ve sabaha kadar akmamaya devam etti ne yazık ki:)
Toplam tur:65.80 km
Ortalama Hız:16.45 km/sa
Bisiklet üstünde: 3:59:54
Max Hız: 48.5 km/sa

11 Aralık 2008 Perşembe

Bayramın 4. günü ve ben dükkanı açtım bugün. Yarın ödeme var ve bakalım halledebilecek miyiz. Neyse ben son birkaç günden bahsedeyim öncelikle. Cumartesi dükkanı kapatınca babamla birlikte Urla'ya gittik. Annem zaten Cumartesileri gelmiyor dükkana. Pazar günü tüm gün miskinlik yaptım. Pazartesi bayramın ilk günü sabah biraz geç de olsa kalkıp hazırlanıp anneanneme gittik. Orda yengem, dayım, Hayal ve Eda'yla da bayramlaşıp Urla'ya geri döndük. Tabii önce dükkandan bisikletimi aldık. Hem bi bakım yapmam gerekiyordu ki bu bakımı sadece Urla'da yapabiliyorum hem de Ceremcem ile sözleşmiştik ve belki Urla'dan İzmir'e birlikte bisikletlerle dönecektik. Yalnız Ceremcem planlarını bir türlü uygulayamadığı için birlikte dönemedik. :) Salı günü halam geldi Urla'ya ve 2 gün kaldı bizde. Çok özlemişim halacığımı. Salı günü aynı zamanda Ceremcem geldi bisikletle. Çeşmeye giderken uzun bir mola vermiş oldu bizde. Gerçi sabah 10 gibi bizde olacak ve beraber kahvaltı yapacaktık ama 1 de olsa da geldi:) tabii ben çoktaan kahvaltımı yapmıştım. Saatlerce süren sohbetten sonra 16:30 gibi yolun bir kısmında eşlik ederek uğurladım Ceremi. Yalnız ben de planlarıma pek uyamamıştım. Çünkü Çarşamba günü dükkanı açmayı planlamıştım ama bisikletime hala bakım yapamamıştım. Ben de 1 gün daha geçiktirdim dükkan açma işini. Dün sabahtan bisikletimin bakımını yaptım. Zaten halam da 1 gün daha kalma kararı alınca dükkan açmak fikri hiç cazip gelmedi. Dün akşam da İlker, Murat, Süheda teyze, Dilek ve minik Beril geldi bayramlaşmaya. Beril'i bi ilk doğduğunda görmüştüm bi de dün 9 aylık olmuşken. Çok şeker bir bebek olmuş. Geldik bugüne:) Sabah 10 gibi kalktıktan sonra güzel bir kahvaltı yapıp 11:25 de çıktım yola. Toplam 1 saat 26 dakika 13 saniyede, 30.83 km yolu ortalama 21.46 km/sa hızla ve maksimum 35.2 km/sa hıza çıkarak geldim. Yolda 4 tane bisikletli gördüm. Biri bir pazar turunda çarpıştığımız abiydi. Adını unuttum. Bir müddet onlarla birlikte gitmeye çalıştıysam da ortalama 28 km hızla gidiyorlardı ve çok dayanamadım. Yavaş yavaş ilerlemeye, ufalmaya başladılar ve en sonunda kayboldular:) Sonlara doğru hızımı epey düşürdüm. Özellikle Narlıdere civarında yaklaşık 1 saattir pedal çeviriyor olmanın verdiği yorgunlukla ve rüzgara karşı ayrıca yokuş yukarı giderken canım çıktı diyebilirim. Ama şu an kendimi iyi hissediyorum. Çok güzel ter atmış oldum. Bu arada atladığım birkaç şey var. Öncelikle 4,5 hafta önce perşembe turunda düşmem sonucu telleri kopan km saatimi tamir ettim. Hem de çok değişik bir yöntemle:) Normalde kaynak yapılması gerekiyordu ve benim kaynak makinem yoktu. Sadece babamın koltuklar ile alakalı olarak kullandığı mum eritme makinası vardı. Ben de bir kaç deneme sonucunda tellerin temasını sağladıktan sonra gazete parçasıyla üzerine bastırıp(direkt mum sıkınca teller mumların arasında kaldığı için temesı engelliyor) üzerine mum sıkıp sabitleştirdim. Çok da güzel çalışıyor. Bir de bir kaç yıl önce teyzemin hediye ettiği ama henüz hiç kullanmadığım polar atkı bere takımını çok hayırlı bir için revize ettim:) Berenin şeklinde biraz oynama yaparak kask altından takabileceğim hale getirdim. Atkıyı da ikiye bölüp iki ucunu birleştirip bir de bir tarafından kıvırıp içine lastik takarak boynumu korur hale getirdim. Gelirken de onları takarak geldim ve hiç üşümedim.

6 Aralık 2008 Cumartesi

En Güzel Perşembe Turu

Öncelikle belirtmeliyim ki şimdiye kadar en çok eğlendiğim perşembe turu bu tur oldu. Dün yazamadım çünkü arkadaşların çektiği resimler bugün tamamlanabildi. Herzamanki gibi saat 20:00 de Göztepe vapur iskelesinde buluşuldu. Gündüz Muhlis Abiden turun nereye yapılacağı konusunda bilgi almaya çalışmış ancak başarılı olamamıştım. Sadece, İnciraltı olmasın biraz uzun bir tur olsun diye, rica etmiştim. Buluşma yerine erken gelenler sohbet içerisinde. Reflektörler çok güzel parlıyor:)
Saat tam 20:00 de yola çıkıyoruz ve maalesef istikamet İnciraltı'na doğru. Genelde İnciraltı'na gittiğimiz turlar orada son buluyor, geç kalkılıyor ve doğru evlere gidiliyordu. Ben yine öyle olacağını düşünerek üzülüyorum.
Her zaman gittiğimiz cafe. Daha önce Muhlis Abinin ekmeğinden köfte çıkmamıştı şimdi de benim tostumdan peynir:) O kadar az koymuşlar ki eriyince kaybolmuş peynir sadece 2 tane tel kalmış. Bi daha buraya gitmesek en güzeli olacak sanırım.
Levent, Özgü ve ben de içeri giriyoruz. Levent'in hediye ettiği gözlüğü takamadan çekiyor Ozan fotoğrafı:)
Kafenin içinde bayram planları yapılıyor. Muhlis Abi eşinden izin alabilirse bir tur organize edecek:) Heyecanla bekliyoruz.
Neyse ki tahmin ettiğim gibi tur bu cafede tamamlanmıyor ve 21:30 gibi tekrar yola çıkıyoruz. İstikamet Konak, Varyant çıkışı, İkiçeşmelikten Çankaya ve ordan Alsancak.
Varyantın son noktası. Güldüğüme bakmayın canım çıktı. Çünkü kendime göre çok yüksek bir performansla çıktım.
Ve son çıkan olmadım böylece:)
Varyanttan sonra dinlenmeden ikiçeşmelikten inişe geçiyoruz. Biraz fazla zorlamış olmalıyım ki çankaya civarında ayağıma kramp girdi. Yanımda sadece Levent vardı ve grup devam ediyordu. Ayağım hala ağrıyordu ve grup tamamen kaybolmuştu. Biraz gevşetme hareketleri yaptım, ağrı geçti, bulur muyuz acaba grubu diyorduk ki Gürkan geldi. Nerde kaldınız dedi. Kramp girdiğini söyleyince iyi olup olmadığımı soruyordu ki Muhlis Abiyi gördük. O da geri dönmüş. Devam ederken bir baktım grubun tamamı durmuş bizi bekliyor. İşte bu dayanışmayı seviyorum.
Sonra Alsancak'a doğru devam ettik tabi tüm grubun geçmiş olsun dilekleri eşliğinde. Perşembe turlarının bir amacı da insanların bizi kalabalık bir grup olarak görmesini sağlamak. Bunun için de Alsancak'ın sonuna kadar barların yanından gittik. Dönüş noktasında direği de aramıza alıp fotoğraf çekiliyoruz:) Artık tur bitti geri dönüyoruz diyordum ki meğerse gece yani başlamış. Pasaportta akordeon çalan abinin etrafını sarıveriyoruz birden.
İsteğimizi soruyor ve sanat müziğinden ne isterse çalmasını istiyoruz. İlk parça biraz slov. Erica ve Muhlis Abi dans ediyorlar.
Sonra Muhlis Abi ve ben:)
Yar saçların lüle lüle şarkısını söylerken:)
Herkesin neşesi yerine geldi iyice:)
Tüm bu neşeyi borçlu olduğumuz kişi
Ohhh ohhh:)
Timur abla muhteşem. Hem Fatih'le beraber şarkıları çok güzel söylediler hem de kendine has tarzıyla çok güzel oynadı.
Sıradaki slov müzikte gürkan bisikletiyle dans ediyor:) Ve artık oradan ayrılık vakti. bir kaç foto daha çekilip bir sonraki perşembe tekrar buluşmak üzere ayrılıyoruz akordeoncunun yanından.
Daha sonra tekrar Konak'a gittik. Ksk tayfasını vapura bindirdikten sonra Muhlis abi tekrar varyant deyince tek itiraz eden ben oldum:) Ama yarısına kadar çıkıp Halil Rıfat paşadan gideceğimizi söyleyince ikna oldum:) Halil Rıfatpaşadan Asansör, ordan tekrar Mithatpaşa caddesine geçerek bu sefer Mithatpaşadan tamamladık turu. Böylece en güzel perşembe turu bitmiş oldu.

4 Aralık 2008 Perşembe

Perşembe Turları

Her Perşembe saat 20:00'de Göztepe vapur iskelesinde buluşup geziyoruz İzmir'deki bisikletçiler olarak. Bisikleti alma sebeplerimden biri de bu turdur herhalde:) Elimden geldiğince katılıyorum. Hatta Perşembe akşamlarını sabırsızlıkla bekliyorum. Bugün Perşembe ve akşam olsa artık. Gün stresli başladı, akşam olsa da stresimi atsam bisiklet arkadaşlarımı görerek ve bol bol pedal çevirerek.

2 Aralık 2008 Salı

Salı Buluşmaları

Uzun zamandan beri her Salı ailecek anneannemde buluşuyoruz. Ben, babam dükkanda olursa, gidebiliyorum. Bugün maalesef dükkanda yalnız olduğum için gidemedim. Kadro hep aynı. Ayşe teyzem, Eda, Yıldız teyzem, Evren(her zaman gelemiyor), Zeynep yengem, Hayal, annem ve ben. Salı buluşmalarını çok seviyorum ama maalesef her zaman gidemiyorum. Şu an aklım orda. Anneannem dolma yapmış:) Neyse ki akşam yiyeceğim:) Anneannemin yemekleri harika oluyor. Onunla birlikte kaldığım için çok şanslıyım. Seni çok seviyorum anneanneciğim. İyi ki varsın.

1 Aralık 2008 Pazartesi

Sasalı'ya Gittik

Dün Ksk'da saat 9:00 da 25 bisikletli buluşarak Sasalı Doğal Yaşam Parkı'nın açılışına gittik. Mavişehir'den Sasalı'ya kadar yapılan bisiklet yolu harika olmuş. Daha tam tamamlanmasa da hiç trafiğe karışmadan oraya kadar gitmek çok güzeldi. Keşke İzmir'in heryerine böyle bisiklet yolları yapsalar. O zaman eminim ki bisiklete binenlerin sayısı epey artar.
Yolda giderken bir fotoğraf çekilelim dedik
Bisiklet yolunun güzelliğine bakın. Bir de Ayakkabı bağcıklarımın güzelliğine:):)
Sasalı Doğal yaşam Parkı'nın girişi.
Haydi tekrar hareket zamanı
Mehmet Hoca, Seçkin ve ben.
Ceremcem, Seçkin, Fırat ve ben hararetli bir tartışmanın içerisindeyiz:) Sanırım o sırada zaman yol grafiğini ters çevirince oluşan grafikte aynı anda bir kaç yerde olunmuş oluyor konusunda Ceremcem beni ikna etmeye çalışıyo. Yine diyorum çok saçma bi hipotez:)
Mustafa Başkan arabasıyla geldi
Zebralar ve bisikletçiler:)
Zürafacık
Gezintimiz devam ediyor
Sasalı dönüşü Seçkin ve Ceremcem ile Ora lahmacum'da harika lahmacunları yedikten sonra Ksk'da Ceremcem'den ayrılıp Doruk bisiklete gittik. Seçkinin aylık bakımını yaptırması gerekiyordu. Ben de bisikletim için bar-end aldım. Seçkin de zil hediye etti sağolsun:) Eksikler yavaş yavaş tamamlanıyor.