21 Nisan 2007 Cumartesi

Yardımlaşma

Yeni tanıştığım bir arkadaşım var. Dersanede öğretmenlik yapıyormuş. Bunu öğrendiğimde kendisine kuzenime ders gösterdiğimi ve kaynak sorunu yaşadığımızı, dersanenin test sorularından bana bulup bulamayacağını sordum. Dersanenin tüm dergilerini (konu anlatımlı, çözümlü sorulu harika dergiler) verdiği yetmiyormuş gibi her hafta düzenlenen sınavına, ücretini de kendi ödeyerek girmesini sağladı kuzenimin. Geçtiğimiz perşembe ilk kez girdi sınava. O kadar ilgili davranmışlar ki. Çok mutlu oldum. Dünyada hala iyi insanların olduğunu görmüş oldum. Herşey o kadar da kötü değilmiş meğerse. Meğerse hala birbirine yardım etmeye çalışan güzel insanlar varmış. Hatice'cim hem bana ve kuzenime yardım ettiğin için, hem de biten umutlarımı yeşerttiğin için sana çok teşekkür ederim. Bu arada yürüyüş devam ediyor. Bu hafta 3 gün de yürüyerek döndüm dükkana. Kilo ile ilgili bi kaybım yok henüz ama kendimi gerçekten çok iyi hissediyorum. Takıyorum kulağıma mp3 playerımı, alıyorum sırtıma sırt çantamı oohh değmeyin keyfime. Acaba yapılan bilimsel araştırmalardan birinde spor yapmak mutluluk hormonlarını arttırır diye bişey bulunmuş mu merak ediyorum.

17 Nisan 2007 Salı

Sabah Yürüyüşü

Bu sabah dayımlardan işe yürüyerek geldim. Tam 1 saat tempolu yürümek çok iyi geldi. Malum yaz geliyor ve fazla kilolar daha çok rahatsız ediyor insanı. Zaten dün gece rüyamda denize gittim:) Evet evet kesin olarak kilo vermeye başlamalıyım. Annemin baskılarına da daha fazla dayanmanın imkanı yok zaten:) Zayıfla Senem çok kilo aldın Senem:)) Ben de biliyorum aslında ama zayıflama psikolojisine giremiyordum bir türlü. Sanırım bugün girdim. Günlerden pazartesi de değil ya hayırdır:)) Bundan sonra salı, perşembe ve cumartesi sabahları dayımlardan işe gelirken yürüyerek gelmeye kesin karar verdim. Diğer günler için verdiğim herhangi bir karar yok şimdilik. Zaten anneannemden dükkan 10 dakka sürüyor ve zaten yürüyorum. Yolu mu uzatsam azcık acaba:) Neyse bu kadar uzatmamın da bi alemi yoktu aslında.

8 Nisan 2007 Pazar

Keremcem Konseri

Dün akşam kuzenle 18:30 gibi Alsancak'ta buluşup bişeyler yedikten sonra Keremcem konserine gittik. Ben konser İsmet İnönü Sanat merkezinde sanıyordum ama meğersem atlas pavyondaymış:)) Neyse gittiğimizde konserin başlamasına 15 dakika vardı. Ama o arada birisi (lakabı mikropmuş kuzen söyledi ama ben tanımıyorum kendisini) gelenleri oyalamakla görevliydi. Nabzı yüksek tutsun ki Keremcem geldiğinde herkes tam coşsun. Bu görevi gerçekten layıkıyla yerine getirdi Mikrop. Gerçi yaş ortalaması 13 falandı sanırım. 8 yaşında çocuklar bile vardı yaa. Hepsi de Keremcem’e aşık. Bütün şarkılarını ezbere biliyorlar. Beklerken mikrop, Keremcemin bi şarkısını başlattı. "Aşk bittii geriye ne kaldı şimdi, gururum olmasa sana git diyemem ama git ne olur" Bütün salon ama 13 yaş ortalamalı kızların ses tonunda bu şarkıyı söyledi. Ama gerçekten tüylerim diken diken oldu. Neden mi:) Kendimi Keremcem yerine koydum. Nasıl güzel bir duygudur. Senin şarkını o kadar insan kendinden geçercesine söyleyecek. Sonra "Nerelere gideyim sen yanımda olmayınca" şarkısını da tüm salon söyledikten sonra Keremcem çıktı sahneye. Ayy nasıl çığlık nasıl coşku anlatamam. Ama takdir ettim kendisini. Takım elbise ile çıktı sahneye. Gerçekten çok yakışıklı:)) Ben konser boyunca En çok Cemi (gitarist, abimin arkadaşı, hani söylemiştim:)) seyrettim bir de etrafımda yaşananları:)) Bi kız ağlamaktan Keremcemi seyredemedi. Nasıl bir sevgi aman Allah'ım. Hıçkıra hıçkıra ağladı yaa bayılacaktı neredeyse. Üç kız pankart yapmış. Keremcem kalp Aslı. Bi ara Üçü bi elleriyle bu pankartı tutarken aynı anda diğer ellerinde telefon, fotoğraf çekiyordu. Bende onların bu halini çekmek istedim ama telefonum güzel fotoğraf çekmiyo hele karanlıkta hiç çekmiyo. Bütün bunlar olurken kuzen de kendi telefonu ile tüm konseri videoya aldı. Neyse konser bitti Cem'le vedalaştıktan sonra Alsancak’a gittik iki kuzen. Benim için değişik bir gündü. Eğlendim yani:)

7 Nisan 2007 Cumartesi

7 nisan

Günlerdir internet sitemi güncellemekle uğraşıyorum. Sonunda içime sindi ama. Eski halinde fotoğraflar çok kötü gözüküyordu. Bir de yavaş çalışıyordu. Çok kişiden hata olduğuna dair yorum almış ve sabırlı olmalarını yavaş açıldığını söylemek zorunda kalmıştım. En sonunda Çabuk açılır hale getirdim. Bakın isterseniz:) www.semdekor.com Bugün kuzenimle birlikte Keremcem'in konserine gideceğiz. Gitaristi abimin arkadaşı. Bugün afişini gördüğümde içimden geçmişti, 11 gibi abim aradı içimi okumuş gibi. İstersen Keremcem'in konserine gidebilirsin, Cem sana bilet ayarlayacakmış dedi. Pek bi sevindim. Sağolasın abicim. Bu arada abimlerin bir anısı geldi aklıma. Abimin adı Kerem, Cem arkadaşı. Keremcemle üçü bigün evde otururken Keremcem ortaya geçmiş ve Kerem, Cem, Keremcem. Biz hiç ayrılmayalım demişler:)) Bakalım nasıl bir konser olacak. Yarın ayrıntılarını yazarım. Şimdilik bu kadar:))

5 Nisan 2007 Perşembe

Perşembe olmuş bile. Aman Allah'ım zaman ne kadar da hızlı geçiyor. Bir bakıyorum pazar bir bakıyorum cuma.
Bugün yoğun bir gün olacak. İki müşterime proje çizmem gerek, Bir müşterim malzeme beğenmeye gelecek. Onun içi ben işimin başına döneyim. Pazar günü kuzim fotoğraf çekmişti. Onları yollamış, bloğuma da koyayım dedim.

2 Nisan 2007 Pazartesi

Kuzimle bir pazar

Dün çok sıkıcı bir gün olarak başladı ama sonra kuzenimin dükkana gelmesi bana ilaç gibi geldi. Akşam 5 gibi geldi 1,5 saat dükkanda kaldık sonra aldık böreklerimizi, gittik Güzelyalı'ya, çay eşliğinde yedik böreklerimizi ohh. Sonra da bi el tavla oynadık, yendim:) Sonra da onlara gittik. Tv seyrettik, diğer kuzenle msnde konuştuk, güldük eğlendik ve gece saat 1,5 da yattık. Teşekkür ederim kuzicim, çok iyi geldin bana. Ama bi de yatar yatmaz uyusaydım, 3,5 a kadar uyumaya çabalamasaydım çok iyi olacaktı. Gece rüyamda Bursa'ya gitmiştik. Şimdilerde hep bunu düşünüyoruz. 20 Nisan gibi Bursa'ya gitme planımız var. İşte ben önceden gittim:) Rüyamda. Eski okul arkadaşlarımı, eski sevgilimi, onun arkadaşlarını falan gördüm. Ama gider gitmez ilk arayacağım kişiyi rüya münasebetiyle unuttum:) Tam aklıma geldi, Necla'yı aramazsak bizi gebertir deyip elime telefonu alıyordum ki teyzem uyandırdı beni. Üzgünüm Necla'cım gerçekte görüşürüz artık:))

1 Nisan 2007 Pazar

Keşke

Keşke bugün yiğenlerimi inciraltındaki lunaparka götürebilseydim. Keşke her verdiğim sözü yerine getirebilseydim. Ben bi yerlerde hata yapıyorum sanırım. Ama hayat da bana o kadar adil davranmıyor. Bunu etrafımdaki insanlar anlayamıyor bazen. Empati kurmak kolay değil. Ben kurabiliyor muyum? Hayır. Kurabilseydim üzmek istemediğim insanları üzmezdim. Bugünlerde etrafımdaki herkesi kırıyorum sanırım. Bunu istiyor muyum? Asla hayır. Ne yapmam gerekiyor peki? Bilmiyorum. Aslında hata şu. Herkes kendi sıkıntısında ve ilgiyi hep karşındakinden bekliyor. Herkes kendine göre mantıklı olanı düşünüyor ama karşısındaki ne hisseder düşünmüyor. Ve herkes mutsuz olduğu için ilişkiler yıpranıyor. Herkes karşısındakinden anlayış bekliyor. Bazen de o kadar alışıyor ki karşısındakinin anlayışlı olmasına onun görevi bu sanıyor. Sanki herkes benim her yaptığıma katlanmak zorunda. Sanki herkes devamlı beni anlamak zorunda. Şu anda tüm insanlardan uzak olmak istiyorum ki kimseyi kıramayayım.